adetler.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bugün için bize tuhaf gelen adetleri bakın nelerdi:

Aşağa gitmek

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bugün için bize tuhaf gelen adetleri bakın nelerdi: Empty Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bugün için bize tuhaf gelen adetleri bakın nelerdi:

Mesaj  GÖZLEM 3/9/2008, 11:11

Bazı toplumlarda günümüzün aksine ''yaşlılık'' iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu. Eskimolar'ın yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü. Gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise ''ailenin yüz karası'' olarak bakılırdı.

Bakireliğin hoş karşılanmadığı Kamchdal'da evlendiği kızın bakire olduğunu
gören erkek, kayınvalidesine ''kızının yetişmesinde ihmalkar davrandığını'' için sitem ederdi.

Japonya'da imparator Buşido devrinde samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı.

Eski Roma'da 24 Nisan kadın fahişelerin, 25 Nisan da erkek fahişelerin günü olarak kutlanıyordu.

Avustralyalı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, Filipinler'de yaşayan Efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi.

Zulular 'düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazanabilmek için düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını, Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.

Gine yerlileri, misafirlerini uğurlarken inleme sesleri çıkararak bütün bedenlerini çamura buluyorlardı.

Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.

Hintliler'de misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu.

Kirliliğin temel kural olduğu ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı. Kastilya kraliçesi Isabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.


Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü. Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.

1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti. 19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.

GÖZLEM
Admin

Mesaj Sayısı : 58
Kayıt tarihi : 29/08/08

http://adetler.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz